Hakan Günday , Kinyas ve Kayra'ya şöyle başlar;
Kayra bir gün bana, “Mutsuzluğuna hiç bir çare
aramıyorsun.” demişti. “Ve en büyük acının kendininkinin olduğunu düşünüyorsun.
Dünyadan haberdar olmayan bütün geri zekalılar gibi. Ölmesine çeyrek kalmış,
herkesi yaşadığına pişman etmeye çalışan, sağlıklı oldukları için suçluluk
duymalarını isteyen hastalıklı, yaşlı bir kadın gibisin.”
Soğuk, karanlık ve çok uzun bir kıştı.
Bazı sabahlar " sen neden buradasın , niye bunları
yapıyorsun , derdin ne ..?!"
dediğim çok oldu... hala da diyorum çünkü ben şartlarım ne kadar
düzelirse düzelsin kendimle çelişen bir hayat yaşadım hep. "Herkesin
yaptığı şeyler" benim için hep bir tık daha zordu ve bu durumu da ailem dışında kimseye
izah etmek mecburiyetinde hissetmedim.
Şunları okurken bile "hmm .. Gözde çelişkili hayat
yaşıyormuş demek! Acaba ne gibi büyük sırları var , nasıl psikolojik sorunlar
içinde?" diye düşünen, okuduğu sadece kelime anlamından ibaret ve hiç bir zaman benim "yakınım"
olamayacak insanlar var biliyorum.
Gerçek şu ki; "herkesin yaptığını yapmakta
zorlanmak" ortalama bir zeka ve vasat bir kalple yaşamaktan daha zor
değil:)) Çok şükür, bu yazdıklarımı naif bir gülümsemeyle okuyacak ve "heh
işte tam kendini anlatmış , bak yine abartmış, kendini neden böyle göstermiş,
alem kız yine patlatmış!" diyecek insanlarla dolu etrafım:)
Neyse dağıldı konu.
Bırakın yazalım yahu.. kaç zaman oldu:))
Bazen bir mesaj geliyor, kaç yıl önce yazdığım bir yazı
birilerine klima değil elbet ama vantilatör olmuş..
"Artık yazmıyosun .." demiyor çünkü ben her gün
her saat yazarım biliyor.
Yazmayı siz ne sandınız?
Ben , "ağzının ortasına vurulacaklar"
listesinde bir numara insanların
karşısında sabırla konusmaya ya da dinlemeye çalışırken,yaşadığım zor günleri
anımsarken,dünya üzerinde olmak
istediğim tek yere en uzak, olmak istemediğim yere saplanıp kalmış halde ,
Caniko bana mavi gözleriyle uzun uzun bakarken , gece tavanımla göz göze,dostum
deniz derdime derman olunca mutlulukla ,
hiç unutamadığımda ve sonsuza dek unuttuğumda .. durmadan yazarım.
Cümle uzun mu oldu?
Devrik mi?
Bu saatten sonra fark etmemeli diye düşünüyorum:) Çünkü
ben artık anlam bütünlüğünü kafaya takmayacak bir noktadayım :)
Geriye dönüp bakıyorum da...
Her şey "yeni bir hayat kurmakla" başlamıştı
fakat aslolan "yeni bir ben" imiş.
Şimdi anlıyorum...
Ve artık kendimi hiç bir konuda suçlamıyorum.
"Çok değiştim!!" demem imkansız fakat kat ettiğim yola bakınca kendimle gurur duyuyorum.
Ki bilen bilir , "kendimle gurur duyuyorum"
dediysem ben değişimin hası yaşanıyordur:))
Şimdi tüm bunlar sizi neden ilgilendirsin değil mi? Bir insanın
değişime giden yolunda başına gelenler ve gelecekler başka bir insanı neden
ilgilendirsin ki ? Bu yazı işlerini
biraz da bu sebeple askıya aldım . Çünkü bazen bazı insanlar kendilerini öyle
sık ve hep anlatıyorlar ki! Kocaman bir BANANE çıkıyor içimden!
BA-NE-NE
Şimdi bunu okuyup "ee Gözde bize ne, so what?"
dediğinizi duyar gibiyim:) Haklısınız fakat blog yazmayı bıraktıran sebep tekrar bir yazı
yayınlatan dürtüye mağlup oldu diyelim ve daha da kurcalamayalım olur mu;))
Açıklaması zor , biraz bende kalmalı fakat bir yandan da
okuyucuya gitmeli .. Dedim ya benimkisi hep bir çelişki.
Haydi sevgimle..