“Anlamak
hemhal olmaktır…”
Bu aralar yapmam gereken işler
birikti.
Kalbi çok meşgul etmeden uzunca düşünmek mi ( zira kalp
ile de düşünülür) dersin, yeni ve iddialı
kararlar almak mı ... Üstelik bu kafa patlatmaların, kalp okumalarının
sonunda aksiyonu var bu işin!
Aksiyon...
yahu ne güzel kelime Ne iş bitirici “şey”...
Her neyse…
Yapsam olmuyor
ertelesem gönül razı değil. Bari dedim boş kaldıkça oku, iş başa düştükçe
yaz.
Yaz
yazabildiğin kadar da bu “geri dönüşümün” “geri dönüşleri” de olmadı değil.
“Seni anlamak
için birden fazla okuyoruz bazı yerleri, bazen..” diyenler
çoğunlukta. Hedef kitlem “seni hiç anlamıyoruzcular” olmadığından birkaç defa
okuyacak kadar değer verenler başımın tacı.
Allah razı olsun, gözleri derde şahit olmasın da bir noktada anlaşalım mı?
Beni anlamak
durumunda değilsiniz:)
İlk kelimemden
son cümleme kadar anlaşılır olsam çok sıkıcı olurdu. Üstelik kendi zekamdan
oldukça şüphe duyardım! Çünkü ben de kendimi
anlayabilmiş değilim.
Bir insanla
iletişimin şartı O insanı anlamak ya da O insan tarafından anlaşılmak olmamalı.
Birine anlatmak, birini anlamak çok değerli .. kabul.
Fakat bence bir insanı anlamak için
onunla “birebir” aynı şeyleri yaşamış olmak
lazımdır.
Bu çok
düşük bir ihtimaldir.
Aynı
şeyleri yaşamış olmanın muadili o insanın hissettiğini “birebir”
hissetmektir (hemhal olmak) …
Bu çok
zor bir iştir.
Anlamak değildir o sevgili okuyucu
inanmaktır. Duymaktır belki okumaktır. Anlamak değildir o , anlamak olsa
duramazdın. O sebepten beni anlamaya çalışmak yerine gülümse. Hak ver , bir
cümleyi al kendine yor ya da ne bileyim çok sinir bozucu bul. Yazdıklarımı
beğen , beğenme , oku , okuma ama baştan aşağı anlamaya çalışmakla bizi yorma
gözünü seveyim.
“Seni
anlıyorum...” dünyanın en eski yalanıdır ( “seni seviyorum” muydu o
yahu?)
“Sana
inanıyorum.” çok değerlidir. “Sana inanıyorum.” nettir , sonuna üç nokta
koyamazsın.
İnsan
bildiğini okurken anlamaya çalışır mı hiç?
Anlamak zor iştir, o yüzden kimse
anlaşılmadığından gücenmesin.
Ben seni tanıyorum, ben seni biliyorum ve en nihayetinde sana inanıyorum.
Lütfen buna sarılın.
Lütfen.
Bak
bu sefer de dönüp tekrar okursan külahları değişeceğiz !
Bana inandığın için teşekkür ederim.
Sevgiyle...