15 Eylül 2019 Pazar

Hassasiyetin ölçüsü: anne olmak!

Aslında  bu konu ile ilgili yazmak  hep aklımdaydı çünkü malum “alım” var ve bazı söylemlere oldukça içerliyor (idim) ... “Di ile geçmiş zaman” sağ olsun, sonradan araya başka kırgınlıklar girdi. Onlarla ilgilenmek durumunda kaldım , belki biraz Onlar’a yazdım. Ve şu an bahsi geçiyorsa olanları önemsemiyorum demektir.
Genele bakarsak, bahsetmediğimizde önemsemediğimiz zannedilir.
O iş öyle değildir.
İnsan kadar karmaşığı varsa söyle.
Ya da dur şimdi bir şey söyleme bu başka bir mevzu. 
Nerede kaldım.. Heh evet bugünkü yazım biraz ertelenmiş bir konuya ait.
Yanlış anlaşılmaya, kırmaya kırılmaya çok müsait ve ben kimseyi kırmak istemiyorum.
Evet konumuz annelik. Aslında bence evlilik ve annelik de diyebiliriz.
Billur Kalkavan ile başlayan tartışmayı hepiniz biliyorsunuzdur. Dobra direkt insanlara bayılıyorum, Billur Hanım’ı da hep gülümsemeli onayla dinlerim fakat bu sefer biraz ileri gitmiş. Ben kendisi gibi “kertenkele bile yapıyor..!” demeyeceğim:) Alem kadın. Ama o kadar da değil çünkü ben böyle düşünürsem önce anneme sonra ablama ve çevremdeki fedakar annelere büyük haksızlık etmiş olurum. Çünkü hepsinin nelerden vazgeçtiğini, neleri ertelediğini, nasıl emek verdiğini biliyorum. Dünyanın en zor işini başardıklarını düşünüyorum. Cesaretlerine ve güçlerine hayranım. Ve kimse boş konuşmasın , anne olmak yürek ister. 
Gel gelelim bu devirde anne olmamak da yürek ister sanırım çünkü hep ikinci sınıf hatta sınıfsız , duygusuz , anlayışsız ve “eksik” hissettiriliyorsunuz.
Bu duruma en son örnek kadın cinayetlerine verilen tepki cümlelerinin  “ben bir anne olarak çok daha hassasım ..” ile başlayıp “çocuğu olan insanlar bu duyguları daha iyi anlar” ile bitiyor olmasıydı.
İşte “alın mı var” sorusunu şimdi sorabilirsiniz!
Bir insan başka bir insanın hayata gelmesine vesile olmadı diye insana dair herhangi bir duygudan muaf ya da eksik kalmış  olabilir mi sizce? 
Bunu hangi akıl düşünür handi vicdan söyler Allah aşkına! Hele evlatlarına bin bir eziyet eden canavarların yaşadığı bir toplulukta bu söylemler sadece gösteriştir.
Annelikle babalıkla sahne sanatları olmaz.
“Anne” olduğu için herhangi bir olaya karşı daha duyarlı olduğunu iddia etmek anne olmayanlara çok büyük haksızlıktır. Unutmayın ki anne olmak isteyip de olamayan binlerce insan var.  
Oh be ! Çemkirdim de biraz rahatladım. İçimde kalmış arkadaş. 
Çocukları sahneden alalım ... insanları da bir rahat bırakalım.
Bak “kertenkele bile...”  diye başlasam iyi mi olur şimdi?
Bu eşit hakaret mekanizması hem anne olanı hem de olmayanı üzer.
Ben işin “anne olmayana yüklenmeyen yükler” kısmındayım. 
Aslında iş evlilikle başlıyor hepimiz biliyoruz. Anne olmayana yapılan dolaylı şiddet asıl evli olmayana. 
Çünkü evlilik bir “sınıf” çünkü evlilik bir “ispat” çünkü evlilik bir “eksik kapatma”... O insanlar için...
Yaptıkları çocuk da proje maalesef.
Bu konuya girmeyeceğim. Bu konuya asla girmeyeceğim. Evlilikle ilgili yazım vardır aç oku yahu sende hep hazırcısın.
Evlilikle ilgili bir şey yazmayacağım bir gün evlenirsem bakarız. Sen bana hem bu yazıyı hatırlat hem de evlilik yazısını olur mu? 
Şimdi toplamam gerekirse , özellikle sosyal medyada yapılan bu hakarete artık sessiz kalmayacağım. Çünkü ben bir anne değilim ve belki hiç olamayacağım. Çünkü ben bir teyzeyim ve Canikom için can’ımı veririm. Üstüne üç çocuk doğursam da bu değişmez.
Çünkü ben de bir annenin evladıyım.
Çünkü ben bir annenin kardeşiyim ve tüm arkadaşlarımın çocuklarının teyzesiyim halasıyım.
Ve çok şükür etrafımda bu “dangalak statü annelerinden” bir tane bile yok. 
Olanı da kovalarız evelallah. Herkes haddini bilecek!
O herkes kalbinin ekmeğini yiyecek miydi yahu?
E bu kadar atarın sonu Seda Sayan’a varır.
Siz beni naif hatırlayın:))

Allah isteyen herkese hayırlı evlatlar nasip etsin, evladı olanlara da iyi yazılar yazsın.

Bir olay için üzüntünüzü dile getirirken başka insanların da en az sizin kadar o olaya  “üzülmeye engeli” olmadığını bilin. 
Bunu yapabilmek için  başkalarının derteleri ile dertlenme dersini vermeniz gerekecektir.

Hayatımızdaki nitelikli dolandırıcılar için bir yazı yazıyorum.
Bu sefer Seda Ablayı tutmam haberiniz olsun:)) 


Sevgiler

1 yorum: