11 Nisan 2014 Cuma

Çok bilen az sever.

Sokrates “Bildiğim bir şey varsa o da hiçbir şey bilmediğimdir” demiş.
Bizlerse her şeyi bildiğimizi iddia ederiz.  
Bazıları hele… Bir kibir bir cool haller… Sorsan,  hayata dair en basit duyguyu iki kelime ile ifade edemez ama kalkar işini gücünü anlatır. Okuduğu okullarla övünür, tanıdığı insanlarla hava atar. Entelektüeldir…   Sevdiği  yazarlar belli, gittiği mekanlar aynı, yediği yemek kaloride hafif pahada ağırdır. .. Yaptığı meslek adından önce gelir, kendini tanıtırken adını söylemeyi unutur. Sorsan hayata dair en önemli anları iki kelime ile anlatamaz ama kalkar cv’sini  anlatır...  Çünkü O’nun için önemli olan ,herkesin, O’nun  her şeyi bildiğini, onaylamasıdır. Övülmektir hayatta tutan O’nu halk tabiri ile poh pohlanmaktır. Bu arada “halk tabirini” sevmez çünkü  söylediği her cümlenin içine illa ki yabancı birkaç  sözcük sıkıştırıverir.  
Bir lisan bir insan.  Bir kibir hiç insan.
Yeri gelmişken bu konuyla paralel sayılır,bu aralar sosyal medyadaki çok bilmişlerden bıkmış durumdayım. Klavyeyi eline alan ahkam kesiyor, ders veriyor. Uyarılar havada uçuşuyor, bir ders vermeler… Bir baş öğretmen havaları… Havanız kime gerçekten bilmiyorum. Ama bize sökmüyor. Çünkü senin bildiğini biz de yaşıyoruz.  Ve çünkü karşındaki de en az senin kadar (hatta belki senden de çok ) akıllıdır.
Şimdi sakin ol ve elindeki cv’yi  usulca yere bırak.
Çünkü dünya üzerindeki  hiçbir mükemmel cv seni insanlık kariyerinde en üst noktaya taşımaz.
Kibrin kime?
Kompleksin niye?
Maksat sadece  küçümsemekse,  benden daha üstün olduğunu söyleyerek seni ego dağının tepesine çıkartabilirim istersen ama bil ki o tepede yalnız takılmak zorunda kalacaksın.
Çünkü bizler nehrin kıyısında piknik yapıyor olacağız.

Eğer gelmek istersen fazladan haşlanmış yumurtamız ve kuru köftemiz mevcut.

Güzel cv  ile sana  mutluluklar.  

Gözde











Hiç yorum yok:

Yorum Gönder