24 Nisan 2014 Perşembe

Röportaj

Ünlülerle yapılan röportajlar vardır ya. Hep özenmişimdir. Keşke benimle de röportaj yapsalar.
İyi de kim ne yapsın benimle röportajıJ Ya da hadi yaptı diyelim kim neden okusunJ
Ben de kendi şahsi bizzat öz bloğumda, kendi kişisel röportajımı yaparım arkadaş!

Karşınızda dünyaca ünlü blogger Gözde Dalkılıçlar’ın beklenen röportajı.
Buyurun…      


Blog açma fikri aklınıza nereden geldi. Yazmaya karşı ilginiz hep var mıydı?

Kendimi bildim bileli yazarak daha iyi anlattım derdimi. Konuşmak çoğu zaman zor geldi. Ben de yazdım. Anneme yazdım, arkadaşlarıma yazdım, çocukluk aşkıma yazdım. Hatta patronuma yazmışlığım bile var. Ben duygularını çok belli eden bir tipim, mimiklerimi de çok etkin kullanırım. Konuşarak iletişim kurarken bu durum bazen sıkıntı yaratabiliyor. Yazarken rahatım.
Yazmaya olan bu merakım blog açmama etken oldu elbet ama zamanlama meselesi de önemliydi. Yeni bir hayat kurma arifesindeydim ve oldukça bol vaktim ve biriktirmişliğim vardı.

Yazılarınızda yaşadığınız olayları anlatmak, tavsiyelerde bulunmak yerine daha çok insana ait duygular üzerinden gidiyorsunuz. Özellikle de sevgi ve merhamet… Bunun özel bir nedeni var mı?

İnsanlar benim yaşadıklarımı ne yapsın Allah aşkına. Bugün şunu yaptım, yarın buraya gideceğim. Şu mağazada indirim var bu yemek güzel. Bu kitabı tavsiye ederim… Ben hangi sıfatla bunu yaparım ki zaten…
Açıkçası kendim okurken sıkılacağım hiçbir şeyi yazmıyorum. İnsana ait duygulara gelince , bu blog sevgi üzerine kurulu. Belli bir gidişatı var.  Çok insani.  Ve kesinlikle kendi hayatım üzerinden gitmeyi hak etmiyor. Çünkü okuyan insanlar bir sonraki yazımı “acaba içinde kendimle ilgili ne bulacağım” diye sorarak bekliyor.
Özel hayatımdan kesitler versem bunu yakalayamazdım. Kaldı ki sosyal medyayı aktif kullansam da ketum biriyimdir. Yazdıklarımdan beni çözemezsiniz. Yazdıklarımdan benimle ilgili sonuçlara varanlar fena halde yanılıyor.

Nasıl yani… Yazdıklarınızdan kendinizi soyutluyor musunuz?

Hayır tabii ki! Blog üzerinden konuşmam gerekirse orada yazılanlar benim duygularıma tercüman oluyor elbet. Ama siz kalkıp herhangi bir  yazımı okuduktan sonra “demek ki bu kız bunu yaşadı da böyle yazıyor, şunu demek istiyor” diye bilmeden yorum yaparsanız yanlış olur. Çünkü yaşadığım hiçbir şeyi bulamazsınız blogta.

Ama kendinizle ilgili yazılarınız da var. Mesela annenizle ilgili olan yazı oldukça ilgi gördü…

Evet birkaç yazım var ki hayatıma ait izler taşır. Annemle ilgili yazdığım yazı çok etkiledi insanları. O kadar çok ve beklemediğim insanlardan geri dönüş aldım ki. Terakki ve ananeme yazdığım yazılar için de geçerli bu…  Bu üçünün yeri ayrı. Okuyanlarda da öyle.
Annem benim her şeyim, hayatımın en mutlu yıllarını Terakki’de geçirdim ve ananemin duaları sayesinde işlerim düz gidiyor. Bana ait blogta Onlar’ın olmaması imkansızdı.

Peki kendinizle ilgili yazıların devamı gelecek mi? Aklınızda olan konu var mı?

İnanır mısınız bu sorunun yanıtını ben de bilmiyorum. Son zamanlarda yazma ile ilgili bir tıkanıklık içindeyim. En iyisi akışına bırakmak. Bekleyip görelim.

Evet bir de bu konu var. Son zamanlarda çok belirttiniz bu durumu. Yazılara bir son vermek niyetinde olabilir misiniz?

Öyle bir niyetim hiç olmadı. Sadece bloğa başladığım şartlar ve ruh haliyle şu anki durumum oldukça farklı.  Bir de çalışmaya başladıktan sonra zamanım  kısıtlı açıkçası. Ama bunlar yazmayı tamamen bitirmeye neden olamaz.  İnsan kendine iyi gelen şeyi bırakmaz.

Çalışmaktan söz açılmışken. Yeni işiniz nasıl? Bahsetmekten pek  hoşlanmıyorsunuz sanırım?

Sürekli dillendirilen şeyler bana zarar verdi.  Bence bazı şeyler hiç konuşulmamalı. Bunu yeni yeni öğreniyorum. Yeni işim de bunlara dahil. Ama şu kadarını söyleyebilirim (ki hep söylüyorum) çok güzel bir işim var ve  şu an çok memnunum. Allah size sıkıntıyı yaşatıyor ki sonradan gelecek güzellikleri hak edin diye. Buna artık daha da çok inanıyorum ve sıkıntı yaptığım çoğu duruma farklı gözle bakıyorum. Elbet her şey geçer. Herkes hak ettiğini bulur.

Son olarak… Okuyucunuza iletmek istedikleriniz vardır elbet…

Olmaz mı! Ben ilk blog açtığımda sadece kendim okurum sanmıştım. Şu an beni seven bir çok yakınım,arkadaşım takipçim. Hatta tanımadığım insanlar bile var okuyanlar arasında. İnsan tanımadığı bir kızın yazdıklarını neden okusun? İşte bu soru çok mühim. Demek ki iyi bir şey yapıyorum ben. Başta kendim için. O yüzden herkese çok teşekkür ederim. Hep söylüyorum haklarını helal etsinler.



Soru Cevap…


Issız adaya gitseniz yanınıza alacağınız tek şey
Cep telefonu!
Hayatınızın filmi
Notting Hill
Hayatınızın Kitabı
Kinyas ve Kayra
En büyük korkunuz
Annemi kaybetmek
En sevdiğiniz gün
Cuma
Uğurlu sayınız
5
Sizi anlatan, en belirgin huyunuz
Karamsarlık
Manyak mısınız?
Sanırım çünkü şu an kendi kendime yaptığım röportajın sonuna gelmiş bulunmaktayım.








Kabul edin iyi fikirdiJ

İyi olun…


Sevgiler…









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder