8 Eylül 2014 Pazartesi

Yeni Türkiye ve Bedava Hayatları


Ülkemiz  -çoğunluğun tabiri ile Yeni Türkiye’miz- insan hayatının ucuz değil bedava olduğu bir yerdir.

İstiklal’de yürürken başınıza cam düşebilir, trafikte -sırf size  sinirlendiği için- adamın biri gelip ensenize yumruğu yapıştırabilir, karşılık alamayan platonik bir “aşık” tarafından kurşuna dizilebilir, evliyken sahiplenmemiş fakat boşanınca “badem gözlü” olduğunuz eski eş tarafından üstelik çocuklarınızın gözü önünde katledilebilir, üniversite öğrencisiyken tatil dönemi üç kuruş biriktirmek için çalışmaya gittiğiniz inşaatta  “iş kazasına” maruz kalabilir , ekmek parası uğruna ter döktüğünüz  maden ocağında göçük altında kalıp  “kader” kurbanı olabilir,  durakta beklerken üzerinize bir belediye otobüsü çıkabilir ya da üst geçitte yürürken  damperli bir kamyon aracılığı ile yerle bir olabilirsiniz.

Herhangi bir korku filmi senaryosundan almadığım, birebir ülkemizde  yaşanmış bu  örnekleri çoğaltabilirim elbet. Lakin yazarken nefesim daraldı, okurken daha beter olun istemiyorum.  Muhtemelen akşam ana haber bültenini izlerken yeni örnekleri duyacaksınız.

Bu olaylara şahit olmanın verdiği üzüntü yetmezmiş gibi bunlarla ilgili hiçbir yaptırımın olmaması da beni çok üzüyor.  En kötü ihtimal birkaç yıl içerde yatar, iyi halden çıkarsın. En basitinden bir basın toplantısı düzenler  şirketini savunursun. En kolayı kendi kafana da sıkar bu dünyadan da  yaptığının cezasından da sıyrılırsın.  “Fıtrat” der geçersin en vicdansızından…

Şimdi biz ne yapalım? Kime kızalım… Bu olaylara sebebiyet veren, bu katliamları yapan insanlara ne diyelim? Ya da nasıl bir değerlendirme yapalım?

 Emrinde çalıştırdığı insanların güvenliğini düşünmeden,  ölümlerine sebebiyet veren şirketin patronu mesela? Nasıl bir açıklaması olabilir bu adamın?  Para hırsı mı? Kapitalizm mi?

Karısını katleden,basit bir sokak kavgasında karşısındakini öldüren adam cani mi sizce? Akıl sağlığı mı yerinde değil? Ya da biraz daha derine inelim, ailesi mi suçlu yetiştirirken?

Otobüs  şoförünün pervasızca  durağa dalmasının  izahı cehalet olabilir mi? Ya da damperini açan kamyon şoförü  dikkatsiz mi?

Ben bu tip olayların  “cehalet”  “dikkatsizlik” “delilik” gibi kelimelerle geçiştirilmesine karşıyım. Hangi dikkatsizlik bir insan hayatına mal olur ya da nasıl bir akıl noksanlığı sevdiği insanı yüz yerinden bıçaklatır insana? Ya da tüm bu insanlar cahil olabilir mi?

 

Kimse kusura bakmasın. Çok ağır cezalarla bu suçların yarıdan aza ineceğini düşünüyorum ben. Bir insanı katleden birini idam ederseniz ortada ne “cahil” kalır ne “deli” bence!  Çünkü bu insanların gayet bilinçli suç işlediklerine inanıyorum.  Çünkü katliam haberlerini izledikçe bunun meşruluğuna inanan yaratıklarla,  “Vay gidene, ertesi gün hatırlanmaz bile” anlayışına bel bağlamış, gözü paradan başka şey görmeyen vicdansızlar var bu toplumda.

Ama bir de çok güzel bir söz var.

“Balık baştan kokar!”

 

Suçları sıfırladık mı?

 

Valla kim neyi sıfırladı bilmiyorum ama insan hayatının bedelinin sıfır olduğu bir gerçek.

Yazık… Çok yazık…

 

 

 

 

 

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder