8 Ağustos 2019 Perşembe

Kırıklarını aldırmadım kalbimin.

Not; bu yazım ünlem işaretinden muaftır. 


Uzun zamandır kırık kalplerle ilgili yazmak istiyorum. Yazmaya karar verdim fakat muhtemelen içime sinen bir yazı olmayacak.
“Muhtemelen”
Bu hafta bu kelimeyi çokça kullandım. TDK’ya baktım birkaç anlamı daha var ama içime sinmedi.
Oldukça kalbi ya da hayati  bir şeyler yazarken (ya da söylerken) “muhtemelen” demek mi daha karizmatik “görünüşe göre” mi?
Takdir sizin.
Neyse konu yine bu değildi.
Ben asıl konudan kaçıyorum sanırım. Çünkü kırık bir kalbe sahibim. Bu durumun yarattığı fiziksel acıyı da bilirim göz yaşını da.
Hoş hangimiz böyle değil ki...
Profesyonel kalbi kırıklar!
Kronik bir  şekilde  göz yaşı hep  içine akanlar, akut bir durumda yaş dökenler.
“Beklentiler yaralar ...” derler, ben durduğum yerde bir korkuluk kadar beklentisizken dahi kırılabildiğimi gördüm.
Çok ciddiyim.
Beklentileriniz yıllar içinde küsüyor ama o kalp hep bir buruk.
Peki kendi kalbimizin bu kadar bilincindeyken başka kalpler hakkında bir fikrimiz var mı?
Ben ,maalesef ,tavır olarak kırıcı bir mizaca sahip olabiliyorum bazı zamanlar. Bu benim hayattaki en büyük defom. 
Kırılmış kalbimle hayatımı geçirebilirim ( ki öyle gözüküyor) fakat bu teknik bozukluk  beni çok yoruyor ve üzüyor.
Teknik evet, tamiri mümkün olan her şey tekniktir öyle değil mi?
Çok uğraştım çok çabaladım bir ölçüde törpüledim  ama yok edemedim bu durumu. 
Üstelik artık sevdiklerimin  beni tolare etmesine değil kendi nefsimin beni terbiye etmesine ihtiyacım var.
Bu bir günah çıkartma seansına dönmeden  kırık kalplerimize dönüyorum.
Şimdilik bu ifşa bana yetsin.
Benim yarattığım kırgınlık çok şükür ki tamire gelir... (ki saman alevi koca ahırı yakar bilirsiniz bu konuyu halledeceğime inanmak istiyorum, hiç değilse oldukça gönüllüyüm)
Niyetimizden şüphemiz yok evelallah hepimizin ... 
Ya hayatımızın sonuna kadar bizde  iz bırakacak , yaşanmışlıkların yarattığı  kırgınlıklar.
En beklemediğimiz anda en beklenir ama kondurulmaz insanlardan...
Tıp buna çare bulamadı henüz.
Kırılmayan kalp.
Halbuki kanser bile işlemiyor sana yahu sen neden sürekli kırılıyorsun?
Kondurulamaz insanlardan.

...

Bu yazı içime sinmiyor. Kalbim buruk. Bu burukluğu seviyorum sanırım insan olmanın bir cilvesi. Yine de uzatmayacağım.

Bazen, dünya üzerinde kalbi kırılmış kim varsa hissediyor gibiyim.




Teknik durumları tamir ederiz de sizin yarattığınız tahribata ne demeli?

Muhtemelen...

Kalbi kırıklara selam olsun.
Ya hiçbir şey hissetmeseydiniz?

Sevgiler.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder