“Hayatında denge sorunu
varsa etrafına bak, muhtemelen birini yanlış yere koymuşsundur”
Bu sözü çok seviyorum…
Kendimi bildim bileli
sorunlu ve dengesiz insanları çektiğimi sanırdım. Geçmiş zaman kullanıyorum
çünkü bir süre sonra sorunun karşımdakilerin dengesizliğinde değil
duygularımızın denksizliğinde olduğunu farkettim (denksizlik diye kurduğum
uyduruk kelime için üzgünüm, cümleyi toparlayamadım)
Misal,
çok sevdiğim bir arkadaşım
vardı. Gel zaman git zaman ben üç arıyorsam O’nun bir
kere aradığını, görüşmelerimizin sadece benim talebimle gerçekleştiğini fark
ettim. Sanki hiç aramasam aklına bile
gelmeyebilirdim. Tek emin olduğum nokta beni sevdiğini bilmemdi. Çok da iyi bir kızdı. Hala da iyi bir
kızcağız. Neyse konu bu değil. Konu şu, ikimizde birbirimizi çok seviyorduk.
Fakat “çok” denilen şeyin miktarı kişiye özel olduğundan eylemlere yansıması da
yine aynı kişiye özel oluyor. Duyguların denk olmamasından kasıtım da bu. Benim
birini sevme şiddetim aynı kişinin beni sevme şiddetiyle bir olmayabilir. Yani
O’nun “çok” diye nitelendirdiği duygusu benim “yeterince” diye nitelendirdiğime
denk gelebilir. Bu duyguların karşılıksızlığı değil denksizliğidir. Denk olmayan duygular
insanı “ben hep sorunlu ve dengesiz insanları
çekiyorum” yanlışına iter.
Ne güzel de çorba ettim
konuyu değil mi? Allah aşkına okuduklarınızdan net bir şey anladınız mı? Yani anlayan beni iyi çözmüş o zaman tebriklerJ
Toparlamam gerekirse,
örneğimden de yola çıkarak, karşınızdakinin sizi “sizin gibi” ya da “sizinle aynı
miktarda” sevmediğini anlayacağınız güne kadar O’nu hayatınızda koymamanız
gereken bir yere koyuyorsunuz. O zamanda eksen kayıyor. Tüm denge bozuluyor.
İşte ben başta yazdığım sözü bu yüzden çok doğru bulurum. Buradaki püf noktası
denksizliği bir an önce kavrayıp herkesi olması gereken yere koymak. O zaman
görüyorsunuz ki denge sorunu kalmamış. Herkes ve her duygu yerinde.
Hayatım boyunca bu
denksizliği çok yaşadım. İnanın bana ,yukarda verdiğim örnek hafif kalır. Şikayetçi
de olmadım çünkü aslolan benim duygumdu. Daha çok seven, daha çok koruyan, daha
çok güvenen ya da daha çok veren taraf
olmaktan gocunmadım. Sadece çok yorucudur herkes kaldıramaz o yüzden size tavsiyem
denk tutmaya çalışın. Bu tavsiyeyi de sakın kadın-erkek ilişkisi olarak
sınırlandırmayın. Çünkü ben bu yazıyı, yaşarken
kaybettiğim tüm eski arkadaşlarımı ve
dostlarımı düşünerek yazdım. Denk olmayan şeyler illa sevgiliye hissedilmez.
Her durumda dengi bulun
sonra çok yorulur ve yıpranırsınız.
Vermek çok güzeldir ama
bir noktadan sonra insan kendinde bir şey kalmadığını görür. Ve bırakır.
Karşısındakini bırakır O’nu sevmeyi değil.
Denksiz duygular yıkıcıdır ama öldürmez. Öldüren
karşılıksızlıktır.
Duygularınız hep karşılıklı, miktarları da hep denk olsun…
Not:
Tabii dengesiz ve
sorunlular da hemen “oh aradan sıyrıldık” sanmasın. Sizleri Allah’a havale
ediyoruz .
Öperim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder