4 Şubat 2014 Salı

sonların gücü...

Bir olayı uzun uzun anlatırlar ya…  Sinir olurum…
Çünkü ben her şeyin sonucuna odaklıyım. Edebiyatı zaman kaybı.
Şu fakir bloğumu açtığımdan beri yazıyorum, aslında bıraksan destan yazabilirim.
Ama sıkılırsınız!
Cümleleri uzatsam? Paragrafları uzun tutsam? Bir de üstüne ağdalı sözcükler patlatsam?
Okumazsınız!
Dinlemek de aynıdır. Anlattığın  şeyin uzunluğu dinleyicinin sıkılma potansiyeli ile doğru orantılıdır. Sen sen ol özet geç. Çünkü ayrıntılar düşüncede kalmalıdır. Dile dökülen ayrıntı önce karşındakini sonra seni yorar.
Ayrıntı iyidir.
Şeytan ve hakikat ayrıntıda gizlidir. Ama ayrıntı düşüncelerde kalmalıdır. Belki eylemlerde ama asla dilde değil.
Çünkü dinlemezsiniz!
Bende bir takıntı var. Aldığım kitabin son paragrafını okurum. Acaba bu anlattıklarımla ne kadar alakalı bilemedim. Şimdi bunu niye yazdım onu da bilemedim.
Neyle ilgisi  var bilmiyorum ama kesinlikle her şeyin sonuna odaklıyım. Nedenleri, bahaneleri,’ama’ları duymak istemiyorum artık.
Bana sonunu söyle.
Çünkü hiçbirinin gücü sonucu değiştirmeye yetmez.
Sonlar hep en güçlüdür.
Çünkü bir tane mutlu son tüm çektiklerini unutturup silerken, bir  kötü son tüm hayatını karartabilir.
Çünkü hayat böyledir.
Çünkü sonlar böyledir.

Hep mutlu sonlarınız olsun,
Sevgiyle
Gözde







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder