3 Şubat 2014 Pazartesi

morali bozuk kısa bir yazı...

Hafta sonundan beri keyfim yok. Ufak tefek şeyler oldu. Ve hepsi ortak paydada beni eski Gözde’ye sürükledi. Bu 2014 modele kendimi çok kaptırmış olmalıyım ki ağırıma gitti ve hiç istemedim o kızla karşılaşmak.
Çok ağlaktı.
Kalbi  hasarlı, ruhu arıza, en kötüsü de kafası karışık, tilkilerin kuyrukları birbirine değmiyor…
Tam sanat!
İyi işte özün değişmezdi al buyur. İşte öz işte Gözde! Gitti mi tüm emekler çöpe? Sen o kadar safradan kurtul,  “i will survive” naraları at, “amaaan çok da tın çok da fifi”  felsefesinin başını çek, istemediğin ve seni mutsuz eden insanlarla görüşme, sonunda ağlayacağını bildiğinden çok görmek istediğin filme bile gitme üstüne bir de utanmadan blog aç  al işte buraya kadarmış.  
Siz Türkler nasıl der…  Game over!
Malum bizim Türkler pek meraklıdır anadil İngilizce konuşmaya…! Neyse Türkler’e nerden geldim ben…  Dedim işte tilkiler!
E o zaman sana kötü bir haberim var Gözdecim senin olayın buraya kadarmış annem. Maske düştü Pollyanna ‘nın rakibi sahnelere döndü.
Sebep?
Üç beş bildiğin hadise, iki üç değişmeyen insan, bir bilemedin iki canını sıkan kenarda köşede kalmış safra…
Bu mu yani koca efsanenin yıkımının nedeni?
Yazıklar olsun sana be kızım. Kalıbından utan, hükümet gibi kızsın. Hey gidi hey!
Bir ahmak ıslatana şemsiyeni açtın demek!
Boşuna mı kırdık be kafayı kızım.


Okuyucumu teselli eden not:
Öyle kolay kolay pes etmeyi düşünmüyorum. Hatta bu akşam iki çılgınla buluşup kendimi kendime getireceğim.
Amerikalılar ne der bilirsiniz,
i will survive… i will survive…


Öptüm sizi,
Hep gülün be…!


Gözde

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder