İnsanlar
deliliklerini güçlerinden, güçlerini haklılıklarından alır.
Doğuştan
değil de sonradan delirenlere bir bakın. Hepsinin hayatla bir derdi olmuştur.
Bu kadar çirkinliği kaldıramamışlardır. Hassas insanlar delirir, manda gibi
geniş yüreği olan adamın umuru olmaz bu dünyanın düzeni (bu manda yürek kalıbı
var mı bilemedim şimdi uydurdum).
Her
neyse konumuza dönmek gerekirse efendim delilik bir sanat delirme sınırında
gelip giden kişi ise bir sanatçıdır.
Çok
mu anlam yükledim? O zaman izleyelim…
Berbat
di mi? Ama daha bitmedi.
Yemek
arası… Yarım saat mola! Şimdi önünüzde iki yol var… Ya o yarım saati kafanızı
toplamak için son derece verimli geçireceksiniz ya da tüm kalbinizle delirip
olay yerini terk edeceksiniz. (Bu arada kalbinizle delirmek nasıl olur tam bilemedim ama az önce
beyniniz toplantı odasında yapacağını yaptı bırakın da delirme işlemini zavallı
hassas kalp yapsın diye düşündüm sanırım)
Delirme
sınırı!
Hemen
dışarı çıkıyorsunuz ve gördüğünüz ilk taksiye binip ışık hızıyla o cehennemden uzaklaşıyorsunuz. Taksi şoförü bir şeyler diyor
ama beyin mola verdi duymak imkansız! Halbuki
hassas insansın kalp kulağı da yeter adamı duymaya ama kalp meşgul. Delirmekle
meşgul. E biz bu adam bize ne diyor nasıl duyacağız? Neyse efendim o sırada altıncı his sen gir
devreye. Adamı duy… Meğersem nereye gideceğini soruyormuş zavallım. Tecrübesi
de yok ki hayatında ilk defa sanatçı görüyor garibim. Her neyse bu hikayede
üzülmemiz gereken kişi şoför değil.
“Siz
dümdüz ilerleyin ben size söyleyeceğim”
Sonunda
iki çift laf çıktı ağzınızdan buna da şükür. Araba ilerliyor ilerlemesine ama o
tekerler her döndüğünde algılar biraz daha iyileşiyor.
Delirme
sınırının “delirmemen gerek uyarısı!”
Yahu
sorumluluklarınız var… Size güvenen insanlar sizi düşünen insanlar… Çektiniz
gittiniz iyi de bu hayatı tek mi yaşıyorsunuz? Kime ne açıklama yapacaksınız?
Kafayı toplamaya şimdiden başladınız ,bir saate o algılar tümüyle açıldığında
kime neyi anlatacaksınız? Vicdan yahu merhamet rica ederim sen delireceksin
diye bir sürü insan zor durumda mı kalır???
“Şoför
Bey beni aldığınız yere geri dönelim lütfen” meali “şu an delirmek için uygun
bir zaman değil”
Ah
o vicdan! Yine mi sen… Yahu artık deliriyorum konunun senle ne alakası var. Hele
o sorumluluk sen nerden çıktın. Allah aşkına deli gömleği giymiş sorumluluk mu
olur?
Yok
yok delilik bir sanat…. AMA DELİRMEK BİR LÜKS!
Yukarıda
da izlediğiniz gibi sanatçımız delirmemeyi uygun görmüştür. Bu sanatı icra eden
herkes genelde sınırın“delirmeme” yakasında yaşar. Çünkü aslında olay delilikte
değil haklılıkta, canı yanmışlıkta, adalet duygusunda ve vicdandadır. Fazla
sevgidir olay ve oldukça duyarlılıktır.
Sınırı
aşıp artık geri dönülmeyecek noktalara gelenler için üzgünüm. Bu hayatın onları
bu kadar yorabilmiş olmaları korkunç…
Sanatçılara
gelince… Maalesef bu devran böyle gider. Döner mi orasını altıncı his bile
bilemez!
Allah
hepimizin aklına mukayyet olsun güzel insanlar… Okuyan gözlerinize beğenen
ruhunuza sağlık…
İyi
ki varsınız…
Kamu
Spotu Tadında Not
Siz
siz olun bir deliden değil bir manda yürekten korkun…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder