29 Ocak 2014 Çarşamba

İş Hayatı.



Uyarı:
Dikkat!
Birazdan bahsedeceğim konu  özellikle sonlara doğru , vicdani öğeler taşımaktadır. Adı geçen kavramdan muaf olanların okuması tavsiye edilmez. Kurum adı verilmemiştir. Anlayan her şeyi anlamıştır.

İş hayatı.
En sevmediğim konu!
Kardeşim yok yani benim kodlarım iş hayatına uyumlu değil. Sorun erken kalkmak, tüm gün kapalı bir yerde deli gibi çalışmak, sosyal hayatını yaşayamamak , yönetici  kısmına katlanmak ya da sevimsiz iş arkadaşlarınla takılmak zorunda kalmak  falan değil.  Sorun benim kimseye müdana etmeyen tavrım. Sorun benim tutamadığım dilim. Ve sorun benim o efsanevi “dürüstlük” kavramım. Her şeyin doğrusunu söyle istersen karşındaki padişah olsun! Tabii bu “padişah” kelimesinin günümüz meali direktör.
Peki iş hayatı ne kadar dürüst ya da dürüst eleman isteniyor mu?
Ben düne kadar çok kötümserdim bu konularda. İnsanın bir kere canı yanmasın. Zaten iş hayatı denilen kuruma oldukça aykırı bir karakter olan bendeniz bir de beterin beteri ile yüz yüze gelince… Cümlenin sonu fena! Hatta ben bu paragrafı burada keseyim… Zaten beni bilen, tanıyan herkes 2,5 yıl ne kadar sıkıntı çektiğimi çok iyi bilir.
Çalışmak özellikle de bir bayan için çok önemli bir şey. Kendi paranı kazanma olayı paha biçilmez. Kariyer hadisesi ise olayın kaymağı sanırım ki hırslı ve başarılı insanlara çok yakışıyor. Hayata bakışınızdan duruşunuza kadar her şeye etken çalışma hayatı. Tabii ki çalışalım evde oturmayalım. Ama bu hayatın içinde sırf gemimizi yürütmek için kendimiz olmaktan çıkmayalım. Bilmiyorum bu çok mu zor? Kendin olmak! Tabii adamın içinde kaypak, yalaka, şahsiyetsiz tohumlar varsa o adama sözüm yok … Allah affetsin… Ama arada kalan arkadaşım sana sesleniyorum! Kendin ol! Senden istenilen işi en iyi şekilde yap, sun ve evine git. İnan bana karşındaki yönetici  profiline sahip adam sen ona yaltaklık yapsan da yapmasan da istediğini alacak. Üstelik sana bir haber daha vereyim, ister kişiliksiz bir maymuna dönüş ister dimdik ol her şartta O’nun gözünde aynı olacaksın. Kalıbından utan!
Biliyorum biraz ağır gittik. Ama inanın iş hayatında  koca koca adamları kendinden yaşça küçük adamların karşısında el pençe divan durmuş bir halde görünce ben utanıyorum. Saygılı olmakla kişiliksiz olmak arasında bu kadar uçurum varken insanlar bu iki kavramı nasıl karıştırıyor onu da anlamıyorum. Sadece saygılı ol olay bu!  Formül yok ipucu yok. Denemesi  bedava üstelik zahmetsiz! Sadece saygılı ol, kendin ol!
Başta sorduğum sorunun cevabına gelince…  İş hayatı sadece senin emeğini ister, dürüstlük seçeneğini tercih etmek senin sütüne kalmış!

Gerçekten çok saygın kurumlar var. Güzel paralar kazanıyor, ekonomimize katkıda bulunuyor en önemlisi de  insanları istihdam ediyorlar. Allah razı olsun. Ama bence asıl önemli olan müşteri memnuniyetini önde tutmak ya da yaptığın ciro olmamalı. Ben çalışanlarına huzuru sağlamamış firmanın ne müşterisi  ne de çalışanı olmak isterim.  Sen önce çalışanını düşün,  verimli olmaları için gerekli ortamı sağla sonrası zaten gelir. Bu arada bahsettiğim gerekliliklerin  sadece maddi şeyler olduğunu düşünmediğinizi umut ediyorum…!
Kul hakkı yemek, ah almak, insanların üstünden paralar kazanmak… Çok kolay… Önemli olan dua almak.

Allah herkese merhametli iş  verenler, iyi kalpli yöneticiler ve uyumlu çalışma arkadaşları nasip etsin.
Çok çalışıp yükselmek isteyenlere hayatta başarılar.
Ben mi?
Bana huzurumu verin tüm yetkiler sizin olsunJ
Allah’a çok şükür böyle kurumlar da var(mış)!

Haydi hepinize hayırlı işlerJ

Gözde

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder